Seiobo Orada, Aşağıdaydı

Öykülerden oluşuyor, ortak bir derdi olan öykülerden, lakin kendisi romanım diyor, öyle diyorsa öyledir, benim için fark etmez, o zaman her bölüm başka hikâye, kabul, ortak paydaları ise artistik bir tutkunluk hâli, yani çeşitli sanat işlerinin ve hatta zanaat işlerinin tutkulu âlemi aslında, kendisi de Doğu-Batı eksenine saplantılı, beraberinde sen de tenis topu gibi okuyorsun, tenis topu nasıl okuyorsa artık, bir Kyoto’dasın bir Floransa’da işte, bir Kamo Nehri kıyısında bir Aziz Anna Gölü içinde, Atina Akropolisi merdivenlerinden Ise Tapınağı ormanlarına, moromoro no magagoto Knidos Afroditi, meraklı biri değilsen hiç bulaşma bak, dipnot kullanımı yasak, yazar istememiş, demek ki merak etmek oyunun bir parçası, kabul, bir arama motoru şart, yok hototogisu yok girih yok dülger yok hinoki, yok yani bunlar, sonra Flippo Lippi diye biri harbiden varsa Zeami de vardır mesela, aç bak, öyle, sonrasında kendini Noh Tiyatrosu izlerken mi bulursun, Matthäus Passion dinlerken mi, El Hamra Sarayı’nı gezerken mi bilemem, bul, ama nokta pek bulamazsın, kendisi nokta sevmiyor, böyle virgüllerle nefes alan bir anlatımı var, kabul, dinlettiriyor da hergele, bir sürü kültürel malzeme veriyor, durduk yere sar diye, daha ne yapsın…

Share this Post